3 grupta ele alınır
GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
-Gelir vergisi -Kurumsal vergisi
HARCAMA ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
-KDV -ÖTV -GÜMRÜK VERGİSİ -BANKA SİGORTAMUAMELELERİ -DAMGA
VERGİSİ -DEĞERLİ KAĞIT VERGİSİ -HARÇLAR
SERVET ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER
-MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ -EMLAK
VERGİSİ -VERASET VE İNTİKAL
VERGİSİ
GELİR VERGİSİ
Gelir üzerinden alınan vergilerdir. Gelir vergisinde tam
mükellefiyet ve dar mükellefiyet olmak üzere 2 çeşit yükümlülük vardır.
Tam mükellefiyetlerin hem türkiye de hem de türkiye dışında elde ettiği
gelirler, dar mükellefiyetler ise sadece türkiye ‘den elde ettiği gelirler
gelir vergisi kapsamındadır.
TAM MÜKELLEFİYET
2 ölçü vardır. 1.si ikametgah 2.si tabiyet ikametgah
ölçüsüne göre türkiye ‘de yerleşmiş
olanlar tam mükellefiyettir yani,
1-) ikametgahı türkiye ‘de bulunanlar
2-) bir takvim yıllı
içerisinde türkiye ‘de devamlı olarak 6 aydan fazla oturanlar.
Tabiyet ilkesi tabiyeti dikkate alınarak tam mükellef kabul
edilenler resmi daire veya kuruluşlara
veya merkezi türkiye ‘de bulunan teşekkül ve teşebbüslere bağlı olan ve
bunların işleri dolayısıyla yabancı memleketlerde oturan türk vatandaşlarıdır.
DAR MÜKELLEFİYET
Türkiye ‘ de yerleşmiş olmayan gerçek kişilerdir. Genellikle
yabancı uyruklu kişilerdir.
( gerçek kişi: sağ ve tam doğmak şartı ile kişinin anne
karnına düşmesinden ölümüne kadar geçen süreçte hukuken kişiler için kullanılan
terimdir.
Tüzel kişi: gerçek kişilik sahibi olmayan varsayımsal olarak
kişilik sahibi olduğu kabul edilen kişi veya mal topluluklarıdır.) örnek :
birey gerçek kişi olarak şirket ise tüzel kişidir.
GELİR VERGİSİ ÖZELLİKLERİ
Gelir vergisi kanunun 1. Maddesine göre gelir. Bir gerçek
kişinin bir takvim yıllı içerisinde elde ettiği kazanç ve iratların safi
tutarıdır.
GELİRİN ÖZELLİKLERİ
1)
Gelir gerçek kişiler tarafından elde
edilmelidir. Kural olarak tüzel kişilerin elde ettikleri gelirler ilendkurumlar
vergisinin konusudur. Ancak tüzel kişilikleri olmasına rağmen kollektif
şirketlerin adi komandit şirketlerin ve hisseli komandit şirketleri ortakları
gelir vergisi mükellefidir. Adi şirketlerin ortakları da gelir vergisi öderler
2)
Gelir bir takvim yıllı içinde elde edilmiş
olmalıdır. Her takvim yıllı bir belgelendirme dönemini oluşturur
3)
Gelir elde edilmiş olmalıdır. Elde edilmiş olma
bir paranın tahsil edene ödenmesi anlamındadır. Buna tahsil ilkesi denir. 2)
gelirin hukuken elde edenin tasarrufuna geçmesi anlamına gelir buna tahakkuk
ilkesi deriz.
4)
Gelir, kazanç ve iratlardan oluşur. Kazanç bedensel
veya zihinsel çalışma ile veya sermaye konulara elde edilen gelirdir. Örneğin :
ücretler, serbest meslek kazançları, ticari ve zirai kazançlar gibi. İrat ise
sermayenin başkasına kullandırılması sonucunda sağlanır. Örneğin: gayrimenkul
sermaye iradı, menkul sermaye iradı gibi.
5)
Vergilendirilecek gelir kazanç ve iradların safi
tutarıdır.
6)
Vergi gelirlerin gerçek tutarı üzerine alınacaktır.
GELİR VERGİSİNE KONU OLAN KAZANÇ VE İRADLAR:
Gelir vergisine konu olan kazanç ve iradlarda matrah tespiti
önemlidir. Matrah veri borcunun hesaplana bilmesi için vergi oranının
uygulandığı ekonomik veya teknik miktardır. Şu şekilde sıralanabilir
1)
Ticari kazançlar
2)
Zirai kazançlar
3)
Ücretler
4)
Serbest meslek kazançları
5)
Gayrimenkul sermaye iradı
6)
Menkul sermaye
iradı
7)
Diğer kazanç ve iradlar
Bunlardan ticari ve zirai kazançlar teşebbüs geliridir. Ücret
ve serbest meslek kazançları emek geliridir. Gayri menkul sermaye iradı servet
geliridir. Diğer kazanç ve iradlar kişinin şahsına özel gelirdir.
1)
Ticari kazanç: her türlü sırai ve ticari faaliyetten
doğan kazançladır. Sırai
faaliyet kavramı ham maddeleri işlenmiş ya da yarı işlenmiş ürünlere dönüştürme
eylemi olarak tanımlanır. Ticari
faaliyet çeşitli hizmet , değer, mal vb
nin değiş tokuş alım satım etkinliği olarak tanımlanır ticari kazançların
vergilendirilmesi:
1)
Gerçek usulde
2)
Basit usulde yapılmaktadır. Eğer esnaf muaflığı
şartları varsa vergi dışında bırakılır.
TİCARİ KAZANCIN GERÇEK USÜLDE TESPİTİ
Ticari kazancın gerçek usulde
tespiti bilanço esasında veya işletme hesabı esasında yapılır bu usullerde
tespit edilen ticari kazanç izleyen yıllın mart ayında beyanname ile
bildirilir.
a)
BİLANÇO ESASINA GÖRE KAZANÇ TESPİTİ 1,
sınıf tüccarların kazancı, bilanço esası üzerine tespit edilen kazançtır. 1,
sınıf tüccarlar yıllık alış tutarı 150,000tl ‘yi , yıllık satış tutarı 200,000 tl ‘ yi , yıllık gayri safi iş
hasılatı 80,000 tl ‘ yi ve iş hasılatının 5 katı ile yıllık satış tutarı
toplamı 150,000 tl ‘ yi aşanlar, bu miktarlar aranmaksızın her tür ticaret
şirketleri, kendi istekleri ile bilanço usulünde vergilendirmeyi talep
edenlerdir. Bilanço
esasında ticari kazanç şu şekilde belirlenir: öncelikle kazancı bu usulde
tespit edilenler yevmiye defteri, büyük defter ve envanter defterini
düzenlemekle yükümlüdürler buna göre ticari kazanç 4 aşamayı dikkate alarak
tespit edilir.
1-
Dönem öz sermayesinin hesaplanmasıdır.
Dönem Öz Sermayesi = dönem sonu öz sermaye- dönem başı öz sermaye
Arasındaki müsbet fark ticari kazançtır.
Öz sermaye = aktif toplam – borçlar
D. BAŞI BİLANÇOSU
NAKİT 50 BANKA
KREDİLERİ 50+
MAL 500 ALINAN
AVANS 50+
BİNA 700 KARŞILIKLAR
100+
KAR
100
YEDEKLER 400
SERMAYE 700
TOPLAM:1400 TOPLAM:1400
Öz sermaye(öz kaynak) = toplam aktif –
borçlar
=1400-200
d.başı öz sermaye =1200
dönem sonu öz sermaye 1500 tl olsaydı
dönem özs= dsözs-dbözs
1500-1200
=300
İşletme bilançosunun hazırlanması ile
ilgili iki uygulama vardır. Ticaret hukuku kurallarına göre ve tek düzen hesap
planına göre hazırlanan bilançoya ticari bilanço, vergi hukuku kurallarına göre
hazırlanan bilançoya mali bilanço denir. Vergiye tabi ticari kazancın
hesaplanmasında esas alınacak bilanço mali bilançodur. Eğer işletme ticari
bilançosunun vergi hukuku kurallarına göre hazırlanmamışsa bu bilanço üzerinde
gerekli düzenlemelerin yapılması zorunluluğu vardır. Yani ticari bilançoya
bağlı olarak ticari karını tespit eden işletme vergilendirmek üzere ticari kar
üzerine düzenleme yaparak mali karı hesaplamakla yükümlüdür.
TİCARİ
KAR ( dönem karı)
(+)
KKEG
(-) VERGİDEN MUAF GEL.
MALİ KAR ( vergilendirecek kar )
2) İŞLETMEYE İLAVE EDİLEN VE İŞLETMEDEN ÇEKİLEN DEĞERLERİN
DİKKATE ALINMASI
Dönem içinde işletme sahiplerinin işletmeye ilave ettiği
değerler ( örneğin: işletme sahibine özel varlığından işletme kasasına 10,000
tl koymuşsa veya işletmeye yeni bir makine almışsa.)
Bulunan miktardan düşülür. Çünkü bu artış ticari faaliyetten
ortaya çıkan bir artış değildir. Vergi matrahını azaltır. Aynı şekilde
işletmeden çekilen değerler varsa örneğin: işletme sahibi kendi değerlerini
karşılamak için şirket kasasından 5,000 lira almışsa bunlar bulunan miktara
eklenir. Bu işlem vergi matrahını artırır.
3 GİDERLERİN DÜŞÜLMESİ AMORTİSMAN VE DEĞERLEME HÜKÜMLERİNİN
UYGULANMASI
Bunlardan G.V kanuna göre vergi matrahından indirilebilecek
giderler şunlardır:
1)
Ticari kazancın elde edilmesi için yapılan genel
giderler( kira reklam ısınma)
2)
Personel ücretleri. Sosyal güvenlik kurumlarına
ödenen primler, işletmedeki tedavi ,ilaç,giyim gibi giderler
3)
İşçilerin barınması ve beslenmesi için yapılan
giderler
4)
İşle ilgili yapılan seyahat ve konaklama
giderleri
5)
İşle ilgili olarak ödenen zarar, ziyan ve tazminat
6)
İşletmede kullanılan taşıtların giderleri
7)
İşletme ile ilgili ödenen vergi, resim ve
harçlar.
8)
İşverenlerin işveren sendikalarına ödediği
aidatlar
9)
Özel kişiler veya şirket hesabına öğrenimde
bulunan öğrenciye yeme içme ,tahsil gibi ödenen giderler
10)
Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı
faaliyetinde bulunan dermek ve vakıflara ödenen paralar
GİDER KABUL EDİLMEYEN ÖDEMELER
Vergi usul kanununa göre gider olarak indirilmesine izin
verilmeyen ödemeler şunlardır
1)
İşletme sahibi ile eşinin ve çocuklarının
işletmeden çektiği paralar ve ayni değerler
2)
İşletme sahibinin kendisine, eşine küçük
çocuğuna işletmeden ödenen aylık ücretler, ikramiyeler ve komisyonlar
3)
İşletme sahibinin işletmeye koyduğu sermaye için
yürütülecek faizler.
4)
İşletme sahibinin eşinin ve küçük çocuklarının
işletmeden olan alacakları için yürütülen faizler
5)
Her türlü para ve vergi cezaları, işletme
sahiplerinin suçlarından doğan tazminatlar
6)
İşletmede kayıtlı olan veya kiralama yoluyla
elde edilen ancak işletmenin esas faaliyet konusuyla ilgili olmayan duran varlıkların giderleri ve
amortismanları
NOT: V.U.K’ a göre amortisman yöntemi olarak normal amortisman
yönetimi, azalan bakiyeler usulüyle amortisman yöntemi ve fevkalade amortisman
yöntemleri benimsenmiştir.
Amortisman hesaplanmasında iktisadi kıyamtlerin faydalı
ömürleri dikkate alınır taşınmazlar için faydalı ömür yıldır. Normal amortisman oranı % 20 ‘ dir. Azalan
bakiyeler usulüne göre amortisman oranı normal amortisman oranının iki katı
ancak % 50’ yi geçmeyecek şekilde uygulanır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder